
Osteoporoz, halk arasında “kemik erimesi” olarak bilinir ve kemik yoğunluğunun azalmasıyla kemiklerin kırılgan hale gelmesine neden olur. Genellikle sessiz ilerleyen bu hastalık, kırık oluşana kadar fark edilmeyebilir. En çok menopoz sonrası kadınlarda ve ileri yaşlardaki erkeklerde görülse de yetersiz beslenme, hareketsiz yaşam ve bazı hastalıklar genç yaşlarda da risk oluşturur.
Osteoporozun en büyük tehlikesi, kalça, omurga ve el bileği kırıklarıdır. Bu kırıklar özellikle ileri yaşlarda uzun süreli yatağa bağımlılığa, yaşam kalitesinde düşüşe ve hatta hayati risklere yol açabilir. Kemikleri güçlü tutmanın yolları arasında düzenli fiziksel aktivite (yürüyüş, hafif ağırlık egzersizleri), kalsiyum ve D vitamini açısından zengin beslenme, sigara ve aşırı alkolden uzak durma yer alır. Düzenli güneş ışığı almak da D vitamini sentezi için önemlidir. Hastanemizde, osteoporoz tanı ve tedavisinde modern görüntüleme yöntemleri ve kişiye özel tedavi planları kullanılmaktadır. Kemik yoğunluğu ölçümü (DXA taraması) ile hastalığın erken teşhisi mümkündür.
Unutmayın, kemik sağlığınızın korunması için risk faktörleriniz varsa ertelemeden uzman hekime muayene olun. Erken teşhis ve doğru tedavi, osteoporozun ilerlemesini durdurabilir ve yaşam kalitenizi koruyabilir.